1 Aralık 2015 Salı

Kayıp Kıta "Mu" Efsanesi ve Atatürk



Efsanevi kıta "Mu"nun kaderi de tıpkı kayıp kıta"Atlantis"e benzer.


Efsanelere göre büyük tufan sırasında okyanusun derinliklerine gömülmüştür. Asya ve Amerika kıtaları arasında yer alan Mu, Avustralya’nın iki katı büyüklüğündedir.

Bilim adamlarına göre Mu kıtası aynı Atlantis gibi bir efsanedir. Araştırmalara göre Mu kıtasının bulunduğu alanda kıtaları oluşturan kaya tipine rastlanılmamıştır. Mu kıtasının varlığını ilk olarak ileri süren James Churchward adında bir ingiliz araştırmacıdır (1868).



Anlatılanlara göre James Churchward Hindistanda bulunduğu dönemde bir budist bir rahiple tanışır. Bu rahip James’e bir sır vereceğini söyler ve onu bir tapınağın altında bir mahsene götürür. Buradaki eski tabletler ve eserleri gösterir. Bu eserlerde gördükleri bilgilerle yola çıkan James onlarca araştırma ve geziden sonra Mu kıtasını ortaya atar ve bir kitap yazar.







 Hatta Atatürk bu kitabı okuduktan sonra Mu kıtası hakkında bilgi toplanması için talimat verir."her şey 1930'lu yıllarda atatürk'ün ileri sürdüğü "türk tarih tezi"yle başladı. atatürk, 1932 yılından sonra türk tarih tezi'nin "kayıp parçası"nın peşine düştü. "türklerin orta asya'dan önceki ilk yurtları"nı arıyordu. bu amaçla 1932 yılında tahsin bey'i meksika büyükelçiliği'ne atadı. tahsin bey'in "gizli görev"i türklerle, eski amerika halkları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı.

Tahsin bey meksika'da yaptığı araştırmalar sonunda şaşırtıcı bir gerçekle karşılaştı. buna göre, türkler, m.ö 12.000'lerde bir doğal felaket sonunda pasifik okyanusu'na gömülen kayıp kıta mu'dan orta asya'ya göç etmişlerdi.

- atatürk kayıp kıta mu'da ne aradı?

- tahsin bey'in meksika'dan atatürk'e gönderdiği raporlarda hangi bilgiler vardı?

- atatürk j. churchward'ın kayıp kıta mu konulu dört kitabını neden türkçe'ye tercüme ettirdi? atatürk tahsin bey'in bazı raporlarını neden eleştirdi?

- kayıp kıta mu nasıl bir yerdi?

- türkçe'yle eski amerikan halklarının dilleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikler nelerdi?..."(truva yayınlarından çıkan sinan meydan'ın inceleme-araştırma tarzındaki 252 sayfalık kitabı)

Mu kıtasının efsane olmadığını savunanların görüşlerine göre Mu kıtası yeryüzündeki ilk kıtadır ve Polinezya, Mikronezya ve Melanezyao adaları Mu kıtasının kalıntılarıdır.

 Mu kıtasında 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din vardı. Kıtada yaşayanlar Mu kıtası dışındaki kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ve bu kolonilerin en büyüğü Uygur İmparatorluğuydu. 64 milyon nüfuslu kıtada tek tanrı ve reankarnasyon inancı mevcuttu. Kıtanın altında bulunan gaz odalarının patlaması sonucu sulara gömüldüğü de söylentiler arasındadır. Mu kıtasında yaşayanlar teknolojik ve manevi açıdan üstün durumdaydı. Telepati, durugörü, astral seyahat gibi mistik güçlere sahiptiler.

Mu kıtasının varlığını destekleyen bazı bulgular bulunmaktadır. Büyük okyanusta sıradağların uzandığı Pacifica plakası keşfedilmiştir. Mikronezya’nın Carolin Adaları’nda az nüfusla yapılması mümkün olmayan bazı büyük kalıntılar bulunmuştur. Ponape Adası’nda boyu 10 metreyi aşan duvarlara sahip bir tapınak, bazalt bloklar ve piramitler keşfedilmiştir. Ayrıca 2. dünya savaşından önce Japon dalgıçlar denizin altında mercanlarla kaplı caddeler, taş kubbeler, anıtlar, sütunlar, ev kalıntıları, platin tabutlar ve yazılı taş levhalar bulmuşlardır. Cambier adasında Mısır’da bulunan mumyalardan daha eski mumyalar bulunmuştur.

Tüm bu bulgular efsaneyi desteklemek için birer delil olarak teoriden ileriye gidememiş ve Mu kıtası bir efsane olarak kalmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder