1.Tevfik Fikret Kimdir
1867 yılında
İstanbul’un Kadırga semtinde doğan asıl adı Mehmet Tevfik olan şairimiz Tevfik
Fikret ismini kullandı küçük yaşta annesini kaybetti babası ise uzun yıllar
sürgün hayatı yaşadı 12 yaşında öksüz kaldı Tevfik Fikret’i yengesi ve
anneannesi yetiştirdi öğrenimine Mahmudiye Rüştiye’sinde başladı ardından
Galatasaray Lisesine devam etti Muallim Naci,Recaizade Mahmut Ekrem gibi önemli
edebiyatçılardan ders aldı küçük yaşlardan beri şiire çok meraklıydı ilk
şiiri henüz lisedeyken yayımlandı
liseden mezun olduktan sonra çeşitli memurluk görevleri aldı 22 yaşındayken kız öğretmen okulu öğrencisi olan kuzeni Nazi’me
Hanımla evlendi.[1]
Bu dönemde çeşitli şiir
yarışmalarına katılıyordu 1891 yılında ‘‘ Mirsad’’adlı derginin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazandı
bu başarısıyla edebiyat dünyasının dikkatini üzerine çekti eski öğretmeni Recai
zade Mahmut Ekrem’in yardımıyla Servet-i Fünun dergisinin yazı işleri müdürlüğüne getirildi dergi onun
döneminde Edebiyat-ı Cedide’nin yayın
organı kimliği kazandı. Tevfik Fikret 2. Abdülhamid’i eleştiren bir şiir okuduğu için gözaltına alındı ancak suçlama
kanıtlanamayınca serbest bırakıldı ancak bir süre sonra ahlaki olarak yıpratmak
için Robert Kolejindeki bir çaya karısıyla gittiği bahane edilerek tekrar
gözaltına alındı bütün bu olanlar zamanla hayata karşı bakış açısını
değiştirmeye başladı Servet-i Funun dergisisin
deki arkadaşları ile de görüş ayrılıkları yaşamaya başladı ve derginin
sahibiyle anlaşamayıp dergiden ayrıldı. Robert Kolejinin yakınlarında
planlarını da kendisi çizdiği ‘‘Aşiyan’’ adlı evi yaptırdı burada eşi ve oğlu
Haluk ile yaşamaya başladı.[2]
Oğlu Haluk’un doğumundan itibaren onun ileride milleti
bilgisiyle aydınlatacak bir kahraman gibi yetişmesini arzulayan Tevfik Fikret,
1909 yılında on dört yaşındaki Haluk'u elektrik mühendisliği eğitimi alması
için İskoçya’nın Glasgow kentine gönderdi. Oğlunun vatan ve millet için faydalı
bir birey olması arzusunu “Haluk’un Vedâı” ve “Promete” adlı
şiirlerinde dile getirdi. Ne var ki Haluk, yanına yerleştirildiği Hristiyan
ailenin etkisi ile din değiştirip Hristiyanlığı seçti ve babasının
düşlediğinden çok farklı bir yaşam sürdü. 1913 yılında Amerika’ya gidip
ailesine izini kaybettirdi; 1916’da Michigan Üniversitesi’nde Makine
Mühendisliği’nden mezun oldu. Tekrar ülkesine dönmeyen Haluk Fikret, 1943
yılından sonra kendisini dine verip rahip oldu ve 1965 yılında Orlando, Park
Lake Presbitlerin Kilisesi rahibi iken hayatını kaybetti[3]
Şair, 1912’de, Trablusgarp Savaşı nedeniyle Meclisin feshedilmesine
karşı öfkesini "Doksanbeşe Doğru" adlı şiirinde ifade etti. Bu
şiiri, Nüzhet Sabit’in çıkardığı
"Vazife Dergisi"’nde yayımlandı. Şiirinde, meclisin
kapatılmasını, 36 yıl önce (hicri 1295 yılında) II. Abdülhamit’in meclisi kapatmasına
benzetiyordu. Yalnızca padişahı değil, İttihat
ve Terakki'yi de son derece sert biçimde eleştirmekte idi. Eleştirilerine,
devrin yolsuzluklarını dile getiren “Han-ı Yağma”, yanlış bir kararla I. Dünya Savaşı’na girilmesini yeren “Sancak
Şerif Huzurunda” şiirleriyle devam etti. Fikret’in şiirleri devrin
yöneticilerini kızdırmış ve şairin muhafazakâr çevrelerden ağır eleştirilere
uğramasına sebep olmuştu. Bu olumsuz tepkiler şairde büyük bir moral
çöküntüsüne sebep oldu ve sağlığı bozuldu. Mehmet
Akif’in kendisine Süleymaniye
Kürsüsünde yönelttiği suçlamalara
1914'te kaleme aldığı “Tarihi Kadim’e Zeyl” adlı ünlü şiiriyle yanıt
verdi Modern bir okul açmak, yeni bir edebiyat dergisi çıkarmak gibi projeleri
vardı ama bozulan sağlığı nedeniyle bunları gerçekleştiremedi; Son yıllarında
çocuk şiirleri yazmakla meşgul oldu. Yalın bir dille ve hece ölçüsüyle yazdığı
bu şiirleri 1914’te yayımlanan
"Şermin" adlı kitapta topladı. Kitaba, genç yaşta ölen kız kardeşi
Sıdıka'nın kızı ve eğitimci Mustafa
Satı Bey'in kurduğu Yuva adlı okulun öğrencileri ilham vermişti. Geçirdiği bir
ameliyat sonrasında 19 Ağustos 1915’te Aşiyan'da hayatını kaybetti.[4]
2.Tevfik Fikret’in
edebi kişiliği
Tevfik Fikret manzum öykü biçiminde kaleme aldığı eserlerinde aruz
ölçüsünü başarıyla kullanıp konuşma diline
yaklaştırdı. Türk edebiyatındaki ilk çocuk şiir kitabı Şermin’i yazdı. Ömrünün sonuna
kadar öğretmenlik mesleğini sürdüren Tevfik Fikret, Ocak 1909'dan itibaren bir
buçuk yıl süreyle Mektebi-i
sultaninin müdürü olarak görev yaptı ve okulun
efsanevi müdürü olarak ünlendi. Tevfik
Fikret'in edebi hayatı 1880-1896 ve 1896 sonrası olarak ikiye ayrılır. İlk
döneminde parnasizmin etkileriyle yazdığı şiirlerinde Sanat için sanat anlayışını, ikinci döneminde toplum için sanat anlayışını benimsedi; şiirlerinde uygarlık ve özgürlük gibi
konuları işledi. Ağırlıklı olarak sone ve terza
rima nazım şekillerini kullandı. İlk döneminde kullandığı
yabancı sözcük ve kalıplar nedeniyle dili oldukça ağırdır. Çocuk şiirlerinden
oluşan Şermin dışında tüm şiirlerini aruz ile yazdı.
Nazım şekillerinde ve şiirin yapısında yaptığı değişikliklerle şiir dilini düz
yazıya yaklaştırmıştır.[5]
3.Eserlerinden seçmeler
Rübab-ı Şikeste: Servet-i Fünun Döneminde yazdığı şiirlerinden oluşur. iki
ay gibi kısa bir sürede tükenen kitapta toplumsal sorunlardan çok, bireyci
şiirler yer alır. Bu şiirlerinde aşk, hayat, tabiat, bunaltı, çocuk gibi
temalar ele alır. Şiirlerde günlük konuşma diline yakın bir dil mevcuttur.
Kitaptaki şiirler, betimleme ve öykülemeye yaslanan bir anlatım, ahenkli ve
ağdalı bir dil, romantik ve melankolik bir anlayışla ortaya konur[6].
Haluk’un Defteri: Tevfik Fikret’in el yazısı ile yazıp
bastırdığı bir eseridir. 1914'de yayımlanan ikinci şiir kitabıdır. Bu eserde
oğlu Haluk’a hitaben yazdığı şiirler bulunuyor. 2. Meşrutiyetten sonra yazdığı
şiirleri içine alır. Şiirlerde toplumsal eğilim ağır basar. Kitaba adını veren
birinci bölümde şair, oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, vatan sevgisi,
hak ve hukuktan yana olma gibi erdemlerini nasihat eder[7].
Şermin: Tevfik Fikret bu eserini çocuklara hitaben
sade bir dille ve hece ölçüsüyle yazmıştır. Edebiyatımızda çocuklar için
yazılan ilk şiir kitabıdır[8].
Rübabın Cevabı: 1911'de basılan bu eserdeki şiirlerde halkın acılarını,
zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlatır. Şiirleriyle ittihat ve Terakki
yönetimini sert bir dille eleştirir.[9]
4.Sonuç
Servet-i Funun
dergisinin kurucularından ve bu sanatın şiir dalını temsil edenlerden biri
olarak Tevfik Fikret’in Türk edebiyatındaki yeri önemlidir. Edebiyat tarihimiz
de şiirimize ilk defa gerçek yaşamı konu olarak sokmuştur alışa gelmiş divan
şiirinin aruz kalıbını Türkçeye ustalıkla uydurmuştur Servet-i Funun
edebiyatında yenlik hareketine dair ne varsa hemen hemen hepsinde katkısı
vardır batı edebiyatından aldığı sone ve terzerima eserlerinde kullanmıştır ve
birçok kazandırdığı yenilikle edebiyatımızda çığır aşmış bir şairimizdir.
KAYNAKÇA
www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM
TARİHİ:23.12.2015
www.türkçebilgi.com ERİŞİM TARİHİ
23.12.2015
www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ:
23.12.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder