4 Ocak 2016 Pazartesi

TEVFİK FİKRET’İN EDEBİ KİŞİLİĞİ MURAT DURUK TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2/A



1.Tevfik Fikret Kimdir
1867 yılında İstanbul’un Kadırga semtinde doğan asıl adı Mehmet Tevfik olan şairimiz Tevfik Fikret ismini kullandı küçük yaşta annesini kaybetti babası ise uzun yıllar sürgün hayatı yaşadı 12 yaşında öksüz kaldı Tevfik Fikret’i yengesi ve anneannesi yetiştirdi öğrenimine Mahmudiye Rüştiye’sinde başladı ardından Galatasaray Lisesine devam etti Muallim Naci,Recaizade Mahmut Ekrem gibi önemli edebiyatçılardan ders aldı küçük yaşlardan beri şiire çok meraklıydı ilk şiiri  henüz lisedeyken yayımlandı liseden mezun olduktan sonra çeşitli memurluk görevleri aldı 22 yaşındayken  kız öğretmen okulu öğrencisi olan kuzeni Nazi’me Hanımla evlendi.[1]
Bu dönemde çeşitli şiir yarışmalarına katılıyordu 1891 yılında ‘‘ Mirsad’’adlı derginin  açtığı şiir yarışmasında birincilik kazandı bu başarısıyla edebiyat dünyasının dikkatini üzerine çekti eski öğretmeni Recai zade Mahmut Ekrem’in yardımıyla Servet-i Fünun dergisinin  yazı işleri müdürlüğüne getirildi dergi onun döneminde Edebiyat-ı Cedide’nin  yayın organı kimliği kazandı. Tevfik Fikret 2. Abdülhamid’i eleştiren  bir şiir okuduğu için  gözaltına alındı ancak suçlama kanıtlanamayınca serbest  bırakıldı  ancak bir süre sonra ahlaki olarak yıpratmak için Robert Kolejindeki bir çaya karısıyla gittiği bahane edilerek tekrar gözaltına alındı bütün bu olanlar zamanla hayata karşı bakış açısını değiştirmeye başladı Servet-i Funun  dergisisin deki arkadaşları ile de görüş ayrılıkları yaşamaya başladı ve derginin sahibiyle anlaşamayıp dergiden ayrıldı. Robert Kolejinin yakınlarında planlarını da kendisi çizdiği ‘‘Aşiyan’’ adlı evi yaptırdı burada eşi ve oğlu Haluk ile yaşamaya başladı.[2]
Oğlu Haluk’un doğumundan itibaren onun ileride milleti bilgisiyle aydınlatacak bir kahraman gibi yetişmesini arzulayan Tevfik Fikret, 1909 yılında on dört yaşındaki Haluk'u elektrik mühendisliği eğitimi alması için İskoçya’nın Glasgow kentine gönderdi. Oğlunun vatan ve millet için faydalı bir birey olması arzusunu “Haluk’un Vedâı” ve “Promete” adlı şiirlerinde dile getirdi. Ne var ki Haluk, yanına yerleştirildiği Hristiyan ailenin etkisi ile din değiştirip Hristiyanlığı seçti ve babasının düşlediğinden çok farklı bir yaşam sürdü. 1913 yılında Amerika’ya gidip ailesine izini kaybettirdi; 1916’da Michigan Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği’nden mezun oldu. Tekrar ülkesine dönmeyen Haluk Fikret, 1943 yılından sonra kendisini dine verip rahip oldu ve 1965 yılında Orlando, Park Lake Presbitlerin Kilisesi rahibi iken hayatını kaybetti[3]
Şair, 1912’de, Trablusgarp Savaşı nedeniyle Meclisin feshedilmesine karşı öfkesini "Doksanbeşe Doğru" adlı şiirinde ifade etti. Bu şiiri, Nüzhet Sabit’in çıkardığı "Vazife Dergisi"’nde yayımlandı. Şiirinde, meclisin kapatılmasını, 36 yıl önce (hicri 1295 yılında) II. Abdülhamit’in meclisi kapatmasına benzetiyordu. Yalnızca padişahı değil, İttihat ve Terakki'yi de son derece sert biçimde eleştirmekte idi. Eleştirilerine, devrin yolsuzluklarını dile getiren “Han-ı Yağma”, yanlış bir kararla I. Dünya Savaşı’na girilmesini yeren “Sancak Şerif Huzurunda” şiirleriyle devam etti. Fikret’in şiirleri devrin yöneticilerini kızdırmış ve şairin muhafazakâr çevrelerden ağır eleştirilere uğramasına sebep olmuştu. Bu olumsuz tepkiler şairde büyük bir moral çöküntüsüne sebep oldu ve sağlığı bozuldu. Mehmet Akif’in kendisine Süleymaniye Kürsüsünde yönelttiği suçlamalara 1914'te kaleme aldığı “Tarihi Kadim’e Zeyl” adlı ünlü şiiriyle yanıt verdi Modern bir okul açmak, yeni bir edebiyat dergisi çıkarmak gibi projeleri vardı ama bozulan sağlığı nedeniyle bunları gerçekleştiremedi; Son yıllarında çocuk şiirleri yazmakla meşgul oldu. Yalın bir dille ve hece ölçüsüyle yazdığı bu şiirleri 1914’te yayımlanan "Şermin" adlı kitapta topladı. Kitaba, genç yaşta ölen kız kardeşi Sıdıka'nın kızı ve eğitimci Mustafa Satı Bey'in kurduğu Yuva adlı okulun öğrencileri ilham vermişti. Geçirdiği bir ameliyat sonrasında 19 Ağustos 1915’te Aşiyan'da hayatını kaybetti.[4]

2.Tevfik Fikret’in edebi kişiliği
Tevfik Fikret manzum öykü biçiminde kaleme aldığı eserlerinde aruz ölçüsünü başarıyla kullanıp konuşma diline yaklaştırdı. Türk edebiyatındaki ilk çocuk şiir kitabı Şermin’i yazdı. Ömrünün sonuna kadar öğretmenlik mesleğini sürdüren Tevfik Fikret, Ocak 1909'dan itibaren bir buçuk yıl süreyle Mektebi-i sultaninin müdürü olarak görev yaptı ve okulun efsanevi müdürü olarak ünlendi. Tevfik Fikret'in edebi hayatı 1880-1896 ve 1896 sonrası olarak ikiye ayrılır. İlk döneminde parnasizmin etkileriyle yazdığı şiirlerinde Sanat için sanat anlayışını, ikinci döneminde toplum için sanat anlayışını benimsedi; şiirlerinde uygarlık ve özgürlük gibi konuları işledi. Ağırlıklı olarak sone ve terza rima nazım şekillerini kullandı. İlk döneminde kullandığı yabancı sözcük ve kalıplar nedeniyle dili oldukça ağırdır. Çocuk şiirlerinden oluşan Şermin dışında tüm şiirlerini aruz ile yazdı. Nazım şekillerinde ve şiirin yapısında yaptığı değişikliklerle şiir dilini düz yazıya yaklaştırmıştır.[5]

3.Eserlerinden seçmeler
Rübab-ı Şikeste: Servet-i Fünun Döneminde yazdığı şiirlerinden oluşur. iki ay gibi kısa bir sürede tükenen kitapta toplumsal sorunlardan çok, bireyci şiirler yer alır. Bu şiirlerinde aşk, hayat, tabiat, bunaltı, çocuk gibi temalar ele alır. Şiirlerde günlük konuşma diline yakın bir dil mevcuttur. Kitaptaki şiirler, betimleme ve öykülemeye yaslanan bir anlatım, ahenkli ve ağdalı bir dil, romantik ve melankolik bir anlayışla ortaya konur[6]. 
Haluk’un Defteri: Tevfik Fikret’in el yazısı ile yazıp bastırdığı bir eseridir. 1914'de yayımlanan ikinci şiir kitabıdır. Bu eserde oğlu Haluk’a hitaben yazdığı şiirler bulunuyor. 2. Meşrutiyetten sonra yazdığı şiirleri içine alır. Şiirlerde toplumsal eğilim ağır basar. Kitaba adını veren birinci bölümde şair, oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, vatan sevgisi, hak ve hukuktan yana olma gibi erdemlerini nasihat eder[7].
Şermin: Tevfik Fikret bu eserini çocuklara hitaben sade bir dille ve hece ölçüsüyle yazmıştır. Edebiyatımızda çocuklar için yazılan ilk şiir kitabıdır[8].
Rübabın Cevabı: 1911'de basılan bu eserdeki şiirlerde halkın acılarını, zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlatır. Şiirleriyle ittihat ve Terakki yönetimini sert bir dille eleştirir.[9]

4.Sonuç
Servet-i Funun dergisinin kurucularından ve bu sanatın şiir dalını temsil edenlerden biri olarak Tevfik Fikret’in Türk edebiyatındaki yeri önemlidir. Edebiyat tarihimiz de şiirimize ilk defa gerçek yaşamı konu olarak sokmuştur alışa gelmiş divan şiirinin aruz kalıbını Türkçeye ustalıkla uydurmuştur Servet-i Funun edebiyatında yenlik hareketine dair ne varsa hemen hemen hepsinde katkısı vardır batı edebiyatından aldığı sone ve terzerima eserlerinde kullanmıştır ve birçok kazandırdığı yenilikle edebiyatımızda çığır aşmış bir şairimizdir.

KAYNAKÇA
www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM TARİHİ:23.12.2015
www.türkçebilgi.com ERİŞİM TARİHİ 23.12.2015
www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ: 23.12.2015







[1] www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM TARİHİ:23.12.2015
[2] www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM TARİHİ:23.12.201
[3] www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM TARİHİ:23.12.2015
[4] www.kimkimdir.gen.tr ERİŞİM TARİHİ:23.12.2015
[5] www.türkçebilgi.com ERİŞİM TARİHİ:23.12.2015
[6] www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ: 23.12.2015
[7] www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ: 23.12.2015
[8] www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ: 23.12.2015
[9] www.türkedebiyatı.org.tr ERİŞİM TARİHİ: 23.12.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder