6 Ocak 2016 Çarşamba

ATTİLA İLHAN'IN ŞİİRLERİNDE BATI HAKAN BERK ÖZER TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2/A




1.      HAYATI

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Attila İlhan, 1925'te İzmir'in Menemen ilçesinde dünyaya gelmiştir.İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat’ında 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözaltında kaldı, iki ay hapiste yattı. Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair belge verilince eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. 1946’da mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakıp 1949’da Nazım Hikmet’i Kurtarma Komitesi’ne katılmak için Paris’e gitmiştir. 1950 yılında Paris’ten dönen Attila İlhan, Gerçek adlı gazetede çalışmıştır. Bir çevirisi yüzünden kovuşturmaya uğrayan şair 1951 yılında tekrar Paris’e gitmiştir. 1952 yılında yurda dönüş yapan İlhan, bobstil ve alafranga olarak adlandırdığı Garipçilerin karşısında yer almış ve 1954-1955 yıllarında yayımlanan Mavi dergisinde topladığı genç şairlerle beraber bu akıma karşı eleştiriler yapmışlardır. 1968 yılında Biket Hanım ile evlenmiştir. 1973-1980 yılları arasında Ankara Bilgi Yayınevi’nde danışmanlık yapan şair 1981 yılından sonra İstanbul’da yaşamını sürdürmeye devam etmiştir. 2005’te İstanbul geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.[1]

2.      ŞİİRLERİNDE BATI
Attila İlhan'ın çok yönlü kişiliği içerisinde en güçlü ve en geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan yanının şairliği olduğunu rahatlıkla söylenebilir. İlk şiiri Balıkçı Türküsü'nü 1941'de Yeni Edebiyat dergisinde yayımlayan İlhan, 1946 CHP Şiir Yarışması'nda ''Cebbar oğlu Mehemmed'' şiiri ile Cahit Sıtkı ve Fazıl Hüsnü gibi şairlerin arasında ikinciliği kazanmasıyla edebiyat çevrelerinin ilgisini çekmeye başlar. O zaman kadar pek tanınmayan Attila İlhan'ın aldığı bu derece kimi gazetelerde duyurulurken dönemin şairlerinden Ziya İlhan ile karıştırıldığı da olur.Attila İlhan ilk şiir kitabı olan Duvar'ı 1948 yılında annesinin verdiği 1000 lirayla 1000 adet bastırarak edebiyat dünyasında ciddi anlamda adından söz ettirir. Yedinci şiir kitabı Tutuklunun Günlüğü ile 1974'te Türk Dil Kurumu Şiir Armağanı'nı kazanır. Son şiir kitabı Kimi Sevsem Sensin'i de 2001'de yayımlar.[2]
    İlhan'ın Fransa yolculuğu özellikle Abbas Yolcu adlı gezi yazılarını derlediği kitabında uzun uzun ve farklı bir üslupla anlatılır. Düz yazı eserlerine yansıyan yolculuk izlenimleri ve Paris hayali, İlhan'ın şiirlerinde de çok açık olarak kendini gösterir.Bu izlenimlerin yer aldığı ikinci şiir kitabı Sisler Bulvarı önemlidir. Kitapta yer alan Başka Yerde Olmak şiiri Paris yolculuğunu, yolculuk esnasındaki heyecanını ve mutluluğunu göstermesi bakımından önemlidir. Şiirdeki ifade tarzları hem Abbas Yolcu'yu hem de İlhan'ın ikinci romanı Zenciler Birbirine Benzemez'i çağrıştırır. Yine bu kitapta yer alan Tatyosun Kahrı şiirinde İlhan'ın Paris yolculuğunda tanıştığı arkadaşı Tatyos'un işlendiği görülür.[3]
Attila İlhan'ın Paris yaşamı şiirlerine en fazla yansıyan unsurlardandır. Sisler Bulvarı'nın bir uzantısı mahiyetinde olan Yağmur Kaçağı'nda da Paris yıllarının izleri görülür. Kitabın Bulvardia bölümü bu bakımdan önemlidir. İlhan'ın dördüncü şiir kitabı Ben Sana Mecburum'un, Askıda Yaşamak bölümünün ''Büyük Yolların Haydudu'' şiirinde, hem Paris izleri hem İlhan'ın Fransa'da tanıştığı ve hiç unutamayacağı ressam arkadaşı Margot'tan izler vardır. Fransızcasını iyice geliştiren İlhan artık şiir kitaplarına Fransızca alıntılar yapmaya başlar.[4]
Emperyalizm, batının Attila İlhan'ın şiirine yansıyan bir başka yönüdür. Duvar'da bulunan kimi savaş temalı şiirlerinde Batının emperyalist yönünü görmek mümkündür. Ben Sana Mecburum'da yer alan Cehennem Dairesi bölümü şiirlerinden Cezayir Mektubu'nda Cezayir'in sömürgeleştirilmesi üzerinde durulur. Waldorf Astoria ve Orta Doğu'dan Gece Telgrafları'nda, Tutuklunun Günlüğü'nün Teleks bölümündeki kimi şiirlerde de emperyalizm teması işlenir.[5]
 İlhan'ın batı edebiyatı nazım şekilleri kullandığı şiirleri, ilk şiir kitabı Duvar'da görülür. Marianne adlı uzun şiirinin aralarına yerleştirilen balat formundaki şiirin varlığı dikkat çekicidir. Bu şiir François Villon'un balatlarından hareketle yazılır ve şiirde balatın klasik özelliklerine uyulur. Ancak İlhan daha sonra yazdığı şiirlerinde sadece ses özellikleri yönüyle balatlardan yararlanır. Böyle Bir Sevmek'in Kavaklıdere Balatları bölümünde yer alan İhtiyar Baladı şiiri, İlhan'ın on birinci şiir kitabı Ayrılık Sevdaya Dahil'in Yanlış Balatlar bölümü şiirleri ve on ikinci şiir kitabı Kimi Sevsem Sensin'deki Uçuk Kızlar Baladı şiiri klasik balat özelliği taşımazlar. Bu şiirler daha çok ritim yönüyle balat izlenimi uyandırırlar.[6]
            Savaş, İlhan'ın şiirlerinde üzerinde durulan diğer bir öğedir. Romanlarında da sıkça ve kapsamlı şekilde ele alınan bu tema, ilk şiir kitabından itibaren karşımıza çıkar. I.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili şiirleri ilk şiir kitabı Duvar'da yoğun bir şekilde görülür. I.Dünya Savaşı İlhan'ın dokuzuncu şiir kitabı Elde Var Hüzün'de de işlenir. II.Dünya Savaşı ise İlhan'ın ilk şiir kitapları içinde en fazla Duvar'da ele alınmıştır. Kitabın Şafak Vakti Dünya bölümünde II.Dünya Savaşı ile ilgili şiirler yoğunlaşır. Sisler Bulvarı'ndaki Yer Altı Ordusu bölümü şiirleri, Duvar'da yer alan Şafak Vakti Dünya bölümündeki II.Dünya Savaşı temalı şiirlerin devamı niteliğindedir. Tutuklunun Günlüğü'nde de bu tarz şiirler görülmektedir. Sisler Bulvarı'nda yer alan Barakmuslu Mezarlığı şiiri, Kore Savaşı'nı; Ben Sana Mecburum'daki No Pasaran şiiri, İspanya iç savaşını işler.[7]
3.      SONUÇ
Attila İlhan'ın yaşamı boyunca Batı kültürü ile olan ilişkisine, batıya karşı aldığı tavra, batılı izlerin hangi şiirlerinde görüldüğüne ana hatlarıyla değinmeye çalıştık. Attila İlhan Paris seyahatleri öncesi batıya olumlu gözle bakarken, Fransa seyahatleri sonrası batı kültürü ile kendi kültürünü karşılaştırır ve giderek batıya karşı olumsuz bir tavır takınmaya başlar.  Attila İlhan'ın Paris yaşamı şiirlerine en fazla yansıyan unsurlardandır. Fransa yolculuğu özellikle Abbas Yolcu adlı gezi yazılarını derlediği kitabında uzun uzun ve farklı bir üslupla anlatılmıştır. Emperyalizm de batının Attila İlhan'ın şiirine yansıyan bir başka yönüdür. İlk şiir kitabı Duvar'da bulunan kimi savaş temalı şiirlerinde Batının emperyalist yönünü görmek mümkündür. İlhan'ın batı edebiyatı nazım şekilleri kullandığı şiirleri de yine ilk şiir kitabı Duvar'da görülmektedir. Marianne adlı uzun şiirinin aralarına yerleştirilen balat formundaki şiirin varlığı dikkat çekicidir. Sonuç olarak, batı sorunsalı Attila İlhan'ı öteden beri ilgilendirmiş ve bu sorunsal çoğu zaman savunduğu fikirler doğrultusunda şiirlerine de yansımıştır.

KAYNAKÇA
http://www.bilgiustam.com/attila-ilhan-kimdir/ ERİŞİM TARİHİ: 24.12.2015
http://www.edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/1095-attila_ilhanin_hayati_sairligi_ve_edebi_kisiligi.html ERİŞİM TARİHİ: 26.12.2015
http://turkoloji.cu.edu.tr/makale_sistem/tum_list.php ERİŞİM TARİHİ: 27.12.2015
http://www.edebiyatfakultesi.com/attila-ilhan.htm  ERİŞİM TARİHİ: 28.12.2015






[1] http://www.bilgiustam.com/attila-ilhan-kimdir/ ERİŞİM TARİHİ: 24.12.2015
[2]http://www.edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/1095-attila_ilhanin_hayati_sairligi_ve_edebi_kisiligi.html ERİŞİM TARİHİ: 26.12.2015
[3] http://turkoloji.cu.edu.tr/makale_sistem/tum_list.php ERİŞİM TARİHİ: 27.12.2015
[4] http://turkoloji.cu.edu.tr/makale_sistem/tum_list.php ERİŞİM TARİHİ: 27.12.2015
[5] http://turkoloji.cu.edu.tr/makale_sistem/tum_list.php ERİŞİM TARİHİ: 27.12.2015
[6] http://www.edebiyatfakultesi.com/attila-ilhan.htm ERİŞİM TARİHİ: 28.12.2015
[7] http://www.edebiyatfakultesi.com/attila-ilhan.htm ERİŞİM TARİHİ: 28.12.2015



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder